Saklı Dünya Hikayeleri 3 Kitap Set

Stok Kodu:
SDH3kitap
Boyut:
16,5x23,5
Basım Yeri:
İSTANBUL
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
BOOKPAPER
Dili:
Türkçe
%33 indirimli
474,00 TL
317,58 TL
Taksitli fiyat: 1 x 317,58 TL
SDH3kitap
362423
Saklı Dünya Hikayeleri 3 Kitap Set
Saklı Dünya Hikayeleri 3 Kitap Set
317.58

Rüzgârlı Tepedeki Dükkan

Rüzgârlı Tepe' nin zirvesinde Gültaze Teyze'nin altını dükkân, üstünü de ev olarak kullandığı iki katlı bir
konağı vardı.

Şafak vaktinde bile dükkânın önünde, Rüzgârli Tepe'nin eteklerini dört kez dolanan bir
kuyruk uzanırdı.

Gültaze Teyze'nin yaşlı veya genç, erkek veya kadın, solucan toplayıcısı veya okul
müdürü, anlayacağınız türlü türlü müşterisi olurdu.

Müşterileri, Gültaze Teyze'nin tarifleri kişiye özel
hazırladığını bildiğinden bu uzun bekleyişe gık bile demeden katlanırdı.

Doğrusu Gültaze Teyze işini çok ciddiye alırdı. O yüzden Vikinglerden Horik, Kızılderililerden Beyaz Başlı Özgür Kartal, Amazonlardan
Masin bile dünyanın diğer ucundan kalkıp gelir, onun dükkânından alışveriş yapardı.

Gültaze Teyze hiç degüzel sayılmayacak el yazısıyla dükkânındaki buruş buruş kâğıtlara müşterileri için ayrı ayrı düşündüğü
tariflerin malzemelerini sıralayıp, "alın" derdi. "Bunları toplayıp tekrar gelin." İstediği şeyleri toplamak
hiç kolay değildi ama müşterileri Gültaze Teyze ne derse onu yapardı. Tarık, Corbik ve Ayşenaz da öyle yapmıştı. Şimdiye dek oradan istediği şeyi almadan ve memnun kalmadan ayrılan bir kişi bile olmamıştı.

İyi de Gültaze Teyze bu dükkânda ne satardı?

 

Kaptan Mavi Kanca

Duvarlarına dalgaların çarptığı ve çocuk kahkahalarının martı seslerine karıştığı bir okulda ders zili çoktan
çalmış, öğrenciler sınıflarına geçmişti. Okulun olduğu sahilde binlerce mavi yengeç vardı. Mavi yengeçler
bazen sınıflara kadar tırmanıp camlara tıklatır, bazen bir kayanın üzerinde haylaz haylaz güneşlenir, bazen
de öğrencilerin beslenme çantalarından sandviç kaçırırlardı. Bu kasabadakiler daha emziklerini, bezlerini
ve beşiklerini bırakmadan onlarla yaşamayı öğrenirdi. Aynı Gofri, Muti ve diğerleri gibi.
O gün her şeyin değişeceği gündü ama bunu henüz kimse bilmiyordu. Kimi öğrenciler Toiza olarak
seçilecek ve şehir dışındaki Basmakalıp Yatılı Okulları'na gönderilecekti.
Toiza ne demekti? Toizalar hangi kriterlere göre belirlenecekti? Yeni kurulacak Basmakalıp Yatılı
Okulları tamam şehirlerin dışındaydı ama ne kadar dışındaydı? Yatakları rahat mıydı? Öğrencilerin aileleri
bahçelerinden topladıkları salatalıkları, narları ya da elleriyle yaptıkları elmalı baklavaları, yosunlu
ekmekleri, tereyağlı ayva yemeğini ve kavun dolmasını onlara kargolayabilecek miydi?
Tüm bu soruların ve daha fazlasının cevabını kitabı okuyarak öğrenebilirsiniz. Bu hikâye dostlukla, hayal
gücüyle, kendine inanmakla ve yeteneklerini keşfetmekle ilgili.

 

Korku Koleksiyoncusu

Mercan Teyze kuyruğa girdiğinde, önündeki bilet sırası bineceği trenden daha uzundu. Normalde şafak
söker sökmez, maskeli ötleğenler ve kızıl sırtlı örümcekkuşları şakımaya başlamadan, gişe memurundan
da önce gara damlar, birinci sırayı kapardı. Bilet kalmama ihtimalini göze alamazdı çünkü trende
yaşıyordu. Trende yaşamanın bir sürü zorluğu vardı ama o hiçbirini umursamazdı. Bu sayede farklı
şehirlerdeki ajanlarıyla haberleşebiliyor, bu sayede işini yapabiliyordu. Alçin, Barlas ve Çisil'le de zaten
yaptığı iş sebebiyle tanışmıştı: Mercan Teyze bir korku koleksiyoncusuydu.
Bu hikâye korkularımızla, onlarla yüzleşmekle ve kendimize inanmakla ilgili. Tuğba Coşkuner'in
kaleminden yine macera dolu, şaşırtıcı, komik ve merak uyandırıcı bir anlatı.

Rüzgârlı Tepedeki Dükkan

Rüzgârlı Tepe' nin zirvesinde Gültaze Teyze'nin altını dükkân, üstünü de ev olarak kullandığı iki katlı bir
konağı vardı.

Şafak vaktinde bile dükkânın önünde, Rüzgârli Tepe'nin eteklerini dört kez dolanan bir
kuyruk uzanırdı.

Gültaze Teyze'nin yaşlı veya genç, erkek veya kadın, solucan toplayıcısı veya okul
müdürü, anlayacağınız türlü türlü müşterisi olurdu.

Müşterileri, Gültaze Teyze'nin tarifleri kişiye özel
hazırladığını bildiğinden bu uzun bekleyişe gık bile demeden katlanırdı.

Doğrusu Gültaze Teyze işini çok ciddiye alırdı. O yüzden Vikinglerden Horik, Kızılderililerden Beyaz Başlı Özgür Kartal, Amazonlardan
Masin bile dünyanın diğer ucundan kalkıp gelir, onun dükkânından alışveriş yapardı.

Gültaze Teyze hiç degüzel sayılmayacak el yazısıyla dükkânındaki buruş buruş kâğıtlara müşterileri için ayrı ayrı düşündüğü
tariflerin malzemelerini sıralayıp, "alın" derdi. "Bunları toplayıp tekrar gelin." İstediği şeyleri toplamak
hiç kolay değildi ama müşterileri Gültaze Teyze ne derse onu yapardı. Tarık, Corbik ve Ayşenaz da öyle yapmıştı. Şimdiye dek oradan istediği şeyi almadan ve memnun kalmadan ayrılan bir kişi bile olmamıştı.

İyi de Gültaze Teyze bu dükkânda ne satardı?

 

Kaptan Mavi Kanca

Duvarlarına dalgaların çarptığı ve çocuk kahkahalarının martı seslerine karıştığı bir okulda ders zili çoktan
çalmış, öğrenciler sınıflarına geçmişti. Okulun olduğu sahilde binlerce mavi yengeç vardı. Mavi yengeçler
bazen sınıflara kadar tırmanıp camlara tıklatır, bazen bir kayanın üzerinde haylaz haylaz güneşlenir, bazen
de öğrencilerin beslenme çantalarından sandviç kaçırırlardı. Bu kasabadakiler daha emziklerini, bezlerini
ve beşiklerini bırakmadan onlarla yaşamayı öğrenirdi. Aynı Gofri, Muti ve diğerleri gibi.
O gün her şeyin değişeceği gündü ama bunu henüz kimse bilmiyordu. Kimi öğrenciler Toiza olarak
seçilecek ve şehir dışındaki Basmakalıp Yatılı Okulları'na gönderilecekti.
Toiza ne demekti? Toizalar hangi kriterlere göre belirlenecekti? Yeni kurulacak Basmakalıp Yatılı
Okulları tamam şehirlerin dışındaydı ama ne kadar dışındaydı? Yatakları rahat mıydı? Öğrencilerin aileleri
bahçelerinden topladıkları salatalıkları, narları ya da elleriyle yaptıkları elmalı baklavaları, yosunlu
ekmekleri, tereyağlı ayva yemeğini ve kavun dolmasını onlara kargolayabilecek miydi?
Tüm bu soruların ve daha fazlasının cevabını kitabı okuyarak öğrenebilirsiniz. Bu hikâye dostlukla, hayal
gücüyle, kendine inanmakla ve yeteneklerini keşfetmekle ilgili.

 

Korku Koleksiyoncusu

Mercan Teyze kuyruğa girdiğinde, önündeki bilet sırası bineceği trenden daha uzundu. Normalde şafak
söker sökmez, maskeli ötleğenler ve kızıl sırtlı örümcekkuşları şakımaya başlamadan, gişe memurundan
da önce gara damlar, birinci sırayı kapardı. Bilet kalmama ihtimalini göze alamazdı çünkü trende
yaşıyordu. Trende yaşamanın bir sürü zorluğu vardı ama o hiçbirini umursamazdı. Bu sayede farklı
şehirlerdeki ajanlarıyla haberleşebiliyor, bu sayede işini yapabiliyordu. Alçin, Barlas ve Çisil'le de zaten
yaptığı iş sebebiyle tanışmıştı: Mercan Teyze bir korku koleksiyoncusuydu.
Bu hikâye korkularımızla, onlarla yüzleşmekle ve kendimize inanmakla ilgili. Tuğba Coşkuner'in
kaleminden yine macera dolu, şaşırtıcı, komik ve merak uyandırıcı bir anlatı.

World Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 317,58    317,58   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat
UA-166062544-1